İki yaşında iken babasını yitirir. Merkeze bağlı o zaman köy olan Bağıvar beldesinde annesiyle birlikte yaşar. Ağanın xulamlığını yapar. Hem tarlalarda çalışır hem çobanlık yapar. Daha çocuk yaşında şeyhin dergahına gönderilir, müritlik yapar. Müritlik kafasına yatmaz, çalışmak için sürekli diğer köylere ve şehirlere gitmeye başlar. 17 yaşındayken Istanbul Büyükçekmece Mimar Sinan Köyü'nde maden ocağında çalışmaya başlar. Maden kapanınca lastik fabrikalarında çalışır daha sonra Erzurum'a askere gönderilir.

SAZI İLE ANADOLU’YU DOLAŞIR

Askerlik sonrası kendi kendine saz çalmaya başlar. Sazı ile Anadolu'yu dolaşır. Bu seyehatlerinin birinde Manisa Tarzanı ile tanışır ve bir müddet yanında kalır. 1957 yılında Uşak Şeker Fabrikası’nda çalışmaya başlar. Uşak'ta Güllüşah dediği "Sevim" adlı kızla evlenir. "Aşık Ihsani ve Güllüşah" olarak şehir şehir dolaşmaya başlarlar. 50'li yılların sonunda bu ikili halk tarafından oldukça ilgi görmeye başlar. Aşık Ihsani ve Güllüşah adlı kitapları yapılır.

1958’de Ankara Radyosu Yurttan Sesler programının şefi Muzaffer Sarısözen tarafından programa davet edilir. Haftada birgün birlikte radyoda türkü söylemeye başlarlar. Garip ve Elip adında iki çocukları olur. Anadolu'yu kent kent, kasaba kasaba dolaşırlar. Köy, kasaba şenliklerine, panayırlara katılırlar.

SOSYALİZMDE KARAR KILAR

Aşık İhsani bu dönem şiir de yazmaya başlar. Sadece aşk, sevgi üzerine değil, ekonomi, politika, toplumsal sorunlar üzerine şiirler yazar, şarkı söyler. Inönü'nün Milli Şef'liğini yıkmaya karar veren Menderes ve Bayar'ı destekler seçimlerde.

Ancak seçim sonrası 50'li yılların ortasında Demokrat Parti'nin de CHP'den arta kalan yanı olmadığını görür. Ve sosyalizmde karar kılar.

Kasetleri, kitapları, şiirleri sosyalizm üzerinedir artık. Bazı şiirlerinde suç unsuru görülür ve defalarca hakkında dava açılır. Cezaevine girer.

"Ülkeye özgürlük getiren" 27 Mayıs hareketi sonrasında da rahat bırakmazlar onu. TRT radyosunda yaptığı programlar yasaklanır. Söylediği türküyü dinlemeye gelen 27 Mayıs hükümetinin Başbakan yardımcısı tarafından, "Atın şu komünisti" denilerek sahneden indirilir.

POLİTİKAYA ATILIR

Ve Aşık Ihsani politakaya atılır. Türkiye Işçi Partisi'ne üye olur ve partinin tüm miting, şenliklerinde boy gösterir. 1962’de milletvekilleri maaşlarına yapılması istenen zam ile ilgili kararın görüşüldüğü günlerde meclise giderek protesto gösterilerinde bulunur.

Deniz Gezmiş ile birlikte Amerikan karşıtı eylemlerde Amerikan bayrağı yaktıkları için birlikte gözaltına alınır.

Ama yılmaz, şarkıları, şarkıları hep Amerika karşıtı, düzen karşıtı, sömürü karşıtıdır. 70'li yıllarda esen 68 kuşağının devrimci ozanı olarak yer edinir tüm devrimcilerin gönlünde.

BOB DYLAN’A BENZETİLİR

1970'lerin sonuna doğru yurtdışına çıkar. Almanya, Avustralya ve Belçika'da televizyon programlarına katılır, ödüller alır. Fransa *****hurbaşkanı'ndan Ingiltere Kraliçesi'ne dek çeşitli ülkelere devlet konuğu olarak çağrılır ve ağırlanır. Dünyaca ünlü dergilerde, gazetelerde hakkında yazılar yayınlanır, röportajlar yapılır. Ezilen dünyanın sesi olan Bob Dylan'a, Joan Baez'e, Leo Ferre'ye, Charlie Mingus'a benzetilir.

Le Monde'de o tarihte Aşık Ihsani hakkında yazılan bir yazıda şunlar yazılır: "Yalnızca Vietnam Savaşı'na karşı koyan dünya ozanlarında görülen açık sözlü sertlik, Ihsani şiirinin ilk göze çarpan özelliğidir. Ihsani bu öfkeyi, bu sertliği halkına karşı olan her şeyi yermekte kullanıyor. Kibarlar belki bu tondan inciniyorlar ama bu akım, bu hakaret rayına oturmuştur."

‘ÖLENE KADAR SOSYALİST KALACAM...’

12 Eylül, hatta 90 sonrası gençliğinin belki de ismini duymadığı, şarkısını dinlemediği Aşık Ihsani halen Diyarbakır'da yaşıyor. Yıllar önce Diyarbakır'da bir yerel televizyonda konuk olarak türkü söyleyip 70'li yılları yadetmesinin ardından kimse onun yaşayıp yaşamadığından habersiz.

Ilerleyen yaşına rağmen hala saz çalmaya devam ediyor. Aynı evi paylaşan ve "can yoldaşım, yol arkadaşım, dostum" dediği eşi Berivan ile inzivaya çekilmiş gibiler.

78 yaşında ve "ölene kadar da sosyalist kalacağım" diyor.

ÇETİN ALTAN, ‘SOVYET AJANI’ OLMAKLA SUÇLADI

O yıllardan kalan unutamadığı tek şey, birlikte eylemlere katıldıkları Deniz Gezmiş ve aynı partide yer aldıkları TIP milletvikili gazeteci-yazar Çetin Altan'ın kendisi hakkında söylediği "Bu Sovyet ajanıdır" sözleri.

"Bakın" diyor, "Ben Diyar-ı Bekir'de yaşıyorum, o adam ise sırça köşkünde."

DENİZ GEZMİŞ EVİNE SIĞINDI

Deniz Gezmiş hakkında Dolmabahçe de 6. Filo'yu protesto gösterileri sonrasında arama kararı çıkartılırken, sığındığı ve güvendiği tek yer Aşık Ihsani'nin eviymiş. "Günlerce benim evimde kaldı. Başını kollarımın üzerine koyup uyurdu" diye anlatıyor Deniz'i. Anarken gözleri doluyor.

Ve 68 kuşağının devrimci ozanı olarak gönüllere taht kurmuş olan Aşık Ihsani ile can yoldaşı Berivan'ı başbaşa bırakıp ayrılıyoruz oradan. Türkiye'nin bir dönemine damgasını vuran 60'lı 70'li yılların coşkulu anıları içinde bırakarak.

TAYLAN ESMER -ANF

 

EFSANELER 68'in Halk Ozanı İhsani

 

 
EFSANELER: 68’in halk ozanı Aşık İhsani içini döktü!

AMED (08.06.2008)- Diyarbakır'ın bağrından çıkıp 1960'lı yılların başından itibaren doğru sesini tüm dünyaya duyuran 68 kuşağının halk ozanı Aşık Ihsani, 80'e merdiven dayayan yaşına rağmen hala elli yıl önceki coşkulu günlerini yaşıyor.

Diyarbakır'da ağaların toprağında xulamlık (rençber) yaparken, ezen-ezilenin farkına varır çocuk yaşında. Okul yüzü görmeden o zaman şiir yazmaya başlar. Saz çalmayı kendi kendine öğrenir. İsmet Inönü'lü Milli Şef Hükümeti'ne karşı, yeni kurulan Adnan Menderes ve Celal Bayar'ın başında olduğu Demokrat Parti'yi destekler. 1950'lerden itibaren onların seçim mitinglerine katılır.

Menderes'in Demokrat Partisi'nin de aynen CHP gibi halkı ezdiğini, ağaları, beyleri koruduğuna tanık olur. Bu kez solculuk ağır basar. Şiirleri, şarkıları, kitapları hep solla, ezilenlerle, ..........

ağalar ve beylerin adaletsiz düzeniyle ilgilidir.

27 Mayıs darbesinden sonra hükümetin Başbakan Yardımcısı Fahri Özdilek'in huzurunda TRT Ankara Radyosu'nda sazıyla şarkı söyler. Şarkıları yine zorbalar, ağalar, ezilenler üzerinedir...

‘ATIN ŞU KOMÜNİSTİ DIŞARIYA’

Başbakan Yardımcısı Özdilek salonda hemen tepki gösterir: "Atın şu komünisti dışarıya" ve anında gözaltına alınır, geceyi nezarette geçirir.

Deniz Gezmiş ile birlikte Kasım 1967 yılında Amerikan bayrağını yakar ve gözaltına alınır. Deniz aranırken, en güvenli bulduğu ev Aşık İhsani'nin evidir.

İhsani, Türkiye İşçi Partisi (TİP)'e üye olur. Ve yazdığı şiirler, okuduğu şarkılar nedeniyle TIP milletvekili gazeteci-yazar Çetin Altan tarafından "Sovyet ajanı" olarak suçlanır. Türkiye'de defalarca gözaltına alınır. Dünyaca ünlü Ana Britannica, Meydan Larousse gibi ansiklopedi sayfalarına "Aşık İhsani" maddesi eklenir. "Komünizm propagandası yapmak" suçundan defalarca tutuklanır, hapis yatar.

BRİGİTTE BARDOT İLE TANIŞIR

Yurtdışına çıkar. Devlet başkanları, başbakanların huzurunda şarkı okur. Ünü Türkiye'yi aşar. Avrupa, Avustralya’ya kadar tanınır. Aralarında sanatçı, manken, balerinlerin de olduğu birden fazla evlilik yapar. Onlarca kez nişanlanır gönül verdiği her sınıftan genç kızla. Paris'e yerleşir bir süre. Orada kentin ünlü semti Şanzelize de 60'lı yılların dünyaca ünlü aktristi Brigitte Bardot ile tanışır ve duygusal ilişki yaşarlar.

90’LI YILLARDA DİYARBAKIR’A DÖNER

90'lı yılların sonunda ise doğup büyüdüğü topraklara, Diyarbakır'a geri döner. Yanında bu kez, "can yoldaşım, arkadaşım" dediği son eşi Berivan vardır.

Şu an 78 yaşında olan Aşık Ihsani, Diyarbakır doğumlu bir halk sanatçısı. Asıl adı Ihsani Sırlıoğlu
.